Ali arkadaşına vurdu. Sibel annesinden ayrılmak istemiyor. Mert yine Can’ın resmini karaladı. Derya bugün çekingen davranıyor, bir derdi mi var?…

Tüm bunlar size tanıdık geliyor mu? Hepinizin sorun olarak nitelendireceği davranışlar, farklı olabilir ama çok fazla ortak nokta da bulabiliriz.

Bunları bazı başlıklar altında toplarsak:

Saldırgan olarak tanımlanabilecek davranışlar: itmek, ısırmak, başkalarına oyuncak fırlatmak,vurmak

Düzen bozucu davranışlar: sebepsiz yere bağırmak, sınıfı haber vermeden terk etmek, sınıf içinde amaçsızca koşmak, öğretmeni dinlememek, arkadaşlarını söz ya da hareketlerle rahatsız etmek, grup zamanını bölmek

Çevreye zarar verici davranışlar:sınıf malzemelerini kötü kullanmak, oyuncakları kırmak, başkalarının faaliyetlerini bozmak, yırtmak, vs.

Sosyal davranışlar: faaliyetlere katılmada direnç göstermek, arkadaşlarıyla alay etmek, isimlertakmak, küfür etmek, söz dinlememek, sürekli bir köşede tek başına kalmak, oyuncaklarını paylaşmamak

Duygusal ve bağımlı davranışlar:ağlama, aileden ayrılamama, parmak emme, altına kaçırma, mızmızlanma vs.

Bu bölümde olumsuz olarak nitelendirdiğimiz bu davranışların sebeplerini ve onlarla baş edebilme yöntemlerini ele alacağız.

Aylin 4 yaşında. Okulda kendinden emin ve konuşkan bir çocuktur. Yakın zamanda Aylin’in kelime dağarcığına küfürler eklenmiş ve gittikçe bu kategori daha da zenginleşmişti. Aylin üzüldüğünde duygularını ifade etmek için bu kelimeleri kullanmaya başlamıştı. Sonra günlük konuşmalarına da bu kelimeler eklendi. Eğitimci durmadan ‘Aylin böyle kelimeleri kullanma.’ diye uyarıyordu. Fakat bu onun davranışlarında bir değişiklik yaratmadı. Aylin hala küfrediyor ve diğer çocuklarda bu kelimeleri kullanmaya başlıyorlardı. Eğitimci yakında velilerden okula şikayetler geleceğini biliyordu.

Davranış

Aylin’in davranışını tanımlarsak- düzenli ve sık sık istenmeyen sözcükler (bir dil) kullanıyor.

Çocuklar etraflarındaki konuşmaları dinleyerek öğrenirler ve öğrendiklerini taklit ederler. Duydukları her şey gibi, küfürleri de hatırlayıp söylerler. Çoğu zaman okul öncesi yaştaki çocuklar küfür etseler bile anlamları hakkında fikir sahibi değillerdir. Fakat bir süre sonra bu kelimelerin bir şekilde özel olduklarını kavrarlar.

Çocuk ilk küfür ettiğinde ailelerden ilk gelen reaksiyon gülmektir. Aileler küçük çocuktan çıkan bu söze şaşırırlar ve hep beraber gülerler. Hatta amcalar duysun diye birkaç kez söyletip olayı büyütürler. Sonra nereden öğrendiği sorgulanmaya başlanır. Bir süre sonra çocuğun küfretmesi yanlış olduğu için susturulmaya çalışılır. Fakat çocuk bu kelimenin ailenin üzerindeki gücünü ve bu kelimeyi söylemekle ne kadar ilgi çektiğini anlamıştır.

Çocuğun küfretmesinde sorulması gereken birkaç soru vardır.

Davranışı Gözlemek

Müdahale stratejisi belirlemeden önce, çocuğu birkaç gün gözlemek ve iyice anlamaya çalışmak önemlidir. Size rehber olması açısından bu soruların cevaplarını bulmaya çalışabilirsiniz:

  • Çocuk genelde ne zaman küfrediyor (tahmin edilemez, çember zamanı, serbest zamanlarda, erken veya geç saatlerde)?
  • Küfretmeyi tetikleyen nedir (çocuk sinirliyse, eğitimci onun istediğini yapmazsa, çocuk bir etkinlikte başarısız olursa, bir oyunda liderlik rolündeyse veya gülüp eğlenirken)?
  • Çocuk genelde kime küfrediyor (herkese, belli bir çocuğa, iyi bir arkadaşına, yetişkinlere, bir veya daha fazla çocuğa)?
  • Çocuk küfredince ne oluyor (diğer çocuklar veya yetişkinler gülüyorlar, şaşırıyorlar, çocuk bir yetişkin duydu mu diye etrafa bakıyor veya diğer çocuk ona böyle bir kelime söylememesini söylüyor)?

Bu soruları göz önüne alıp çocuğu gözlemlersek çocuğun hangi ortamlarda ve neden küfrettiğini anlayabiliriz.

Neler Yapılabilir?

  • Çocuk sadece belki bazı durumlarda sıkıldığı (etkinliğin onun seviyesine, zevkine uygun olmadığı için…) için küfredebilir. Gözlemleriniz burada önemli olacaktır. Çocuk istenmeyen kelimeleri dikkatleri dağıtmak ve o aktiviteyi sonlandırmak için yapıyor olabilir. Çocuklara yaşlarına uygun, aktif katılabilecekleri etkinliklerle meşgul etmek onun daha doğru davranmasını sağlayacaktır.

Bakınız: Bilmece Bulmaca

  • Bazen çocuklar 4 yaşlarında, ‘tuvalet dilinde’ ürettikleri kelimeleri kullandıkları bir dönemden geçebilirler. Bunlar ailelerde duyulan küfürlerden farklıdır. Bu aynı hecelerin tekrarlamasıdır (kaka, pipi, popo vb.). Çocuklar bu kelimelere olan ilginin azalmasıyla, bu dönemden bir süre sonra çıkarlar. Eğer bu ‘tuvalet dili’ kullanımı kontrolden çıkarsa çocukla doğrudan bir konuşma yapılabilir. Bu kelimelerin kısıtlanması için bir anlaşma yapılır. Mesela, bu tarz konuşmaların sadece tuvalette kullanılabileceğinin ve dışarıya uygun olmadığının anlaşmasına varılabilir.
  • Çocuklar sinirlendiklerinde kendi dertlerini anlatmakta zorlanabilirler. Onlara gerekli duygu isimlerini öğretmek faydalıdır. Küfretmek yerine üzüldüklerini ya da kızdıklarını anlatabilecekleri kelimelerin egzersizini yapın ve günlük hayatta kendi duygularınızda bahsederek örnekleyin.

Bakınız: Duyguları Tanıyorum

  • Eğer çocuk sınıfta lider pozisyonundaysa, diğerleri onu örnek alıyor olabilir. Dolaysıyla doğru davranmaları için ondan yardım isteyebilirsiniz. Çocukla konuşup, kendisinin uygunsuz kelimeler kullanıldığında mutsuz olduğunuzu ve diğerlerinin de bunları kullandıklarını söyleyin. Küçük yardımcınızla konuşarak küfretmek yerine alternatif nasıl kelimeler kullanılır kararlar verebilirsiniz. Doğru davranmanın öncülüğünü ona verebilirsiniz. Sonra beraber sınıfa birlikte bu alternatifleri paylaşabilirsiniz. Kendisine bu konudaki yardımı için teşekkür etmeyi unutmayın.

Bakınız: Ne Zaman Kullanırız

Bakınız: Zıttını Söyle

Küfretmek okul öncesi yaştaki bir çocuk için uygun bir davranış değildir. Genelde ev hayatında ağızdan kaçan, televizyonlarda veya etraftaki konuşmalardan durumlardan duyulabilir. Çocuk ise ilgi çektiği için söylemeye ve bunu oyun haline getirmekten kendini alıkoyamaz.

  • Çocuğun küfretmediği bir zaman onunla konuşun, bu konuyu önemsediğiniz ve bundan sonra neler yapmayı planladığınızı onunla da paylaşın. Onunla birlikte çalışmak istediğinizi söyleyin. Bu dostça bir konuşma olmalı. Konuşmada neden bu kelimelerin kullanılmamasını istediğinizi anlatmış olun.
  • Yapılan yanlış davranışı göz ardı etmek çok önemlidir. Hemen yanlış davranışa tepkide bulunmak yapılan genel bir hatadır. Eğer hemen kızılırsa ve gereksiz cezalar verilirse çocuk ilginin üzerinde olmasından memnun bir şekilde değişmeyecektir. Hatta davranışı arttırabilir. Bu küfretmek için de geçerli.
  • Çocuk küfrettiği zaman diğer çocuklar ilgi göstermez ise hiç bir şey yapmayın. Sanki hiç bir şey olamamış gibi arkanızı da dönebilirsiniz. Eğer bazı çocuklar onu taklit eder, gülerse, hakkında konuşurlarsa bu çocukların (küfreden çocuk hariç) dikkatlerini mümkün olduğunca hızlı dağıtın. Nasıl dağıtabilirsiniz daha önce bunu düşünün- örneğin o çocukları yanınıza yeni bir oyun için çağırmak, yardımlarını istemek vb. Küfretme konusunu gündeme getirmeyin, çocuklar açarlarsa ‘ evet biliyorum’ deyin ve geçin.
  • Gözlemlerinizden çocuğun ne zaman küfrettiğini anlamış olabilirsiniz. Bu durumları önlemeye çalışın. Örneğin kızdığında ediyorsa, kızacağını anladığınız durumlara müdahale edin.
  • Yetişkinin otoritesini kullanarak çocuğu korkutmak yerine doğru davranışı gerçekten öğretmeye çalışmalıdır. Önemli olan çocuğun doğru davranışları öğreniyor olmasıdır. O yüzden ilgiyi kontrollü bir şekilde doğru zamanda verin. Çocuk güzel davranışlarda ve güzel sözlerde bulununca onu takdir edin ve her olumlu yönlerini fark edin ki güçlensin.

‘Gelişen çocuklar öfkenin sıcaklığında hayatta kalırken ilgisizliğin soğukluğunda acı çekerler.’ – Dr. Richard Gladstor

 

Kaynak:

Essa, E. 1997 A Practical Guide To Solving Preschool Behavior Problems, Delmar Publishers, New York.