Örnek: Melis yerlerde çığlıklar içinde bağırıyor ve ağlıyordu. Öğretmen ‘Melis! Hadi! Ayağa kalk!’ diye bağırdı. ‘Hadi! lütfen kalkar mısın?’. Melis yerde tepiniyor ve ona yaklaşanlara gelişi güzel tekmeler atıyordu. Öğretmen artık durması için Melis’i çekerek kaldırmaya çalışıyordu fakat Melis yerden kalkmamak için çırpınıyordu. En sonunda onu kaldıramayan öğretmen yardım için birini çapırdı; ve uzun süre Melis’i susması için ikna etmeye çalıştı. Melis ancak çok yorulduğunda biraz sakinleşebildi. 

Buradaki örnekte Melis’in öfke nöbeti geçiren bir çocuk olduğunu görüyoruz. Öfke nöbetleri, uzun süren ağlama, çığlık atma ve tepinme gibi hareketlerin uzun bir zaman boyunca devam etmesidir. Çocuk istediği yerine gelene kadar davranışına devam eder. En sonunda, çocuğun susması için yetişkin ona istediğini verir. Bu yüzden bu davranış, çocuklar için etkili bir dikkat çekme yöntemi de olabilir. 

Bu davranışın ortaya çıktığı zamanlarda dikkat edilmesi gerek birkaç soru vardır:

  • Ne sıklıkta çocuk öfke nobeti geçiriyor (tahmin edilemiyor, uyku saatinde, oyun saatinde, sabahları, birşeye başlarken yada bitirirken)?
  • Öfke nöbetleri kimin yanında oluyor (belli bir öğretmen, herangi bir yetişkin, çocuğun velisi, belli bir yaşıtı)?
  • Çocuk öfke nöbeti geçirmesinden hemen önce ne oluyor (çocuk istediğini alamıyor, birisi ona vuruyor, bir aktiviteye katılmak istemiyor, ondan birşey alınıyor)?
  • Çocuk öfke nöbetini geçirirken ne yapıyor (çocuk bir yetişkin olup olmadığını kontrol ediyor, birisi onunla konuşmaya çalışırsa şiddeti artırıyor, bir arkadaşının söylediğine tepki gösteriyor, kendine, etrafa yada başkalarına zarar veriyor)?

Bu soruları cevaplayarak çocuğun duygularını ve yaşadıklarını anlamaya çalışabiliriz. Çocuğun bu davranışıyla ne elde etmeye çalıştığı çok önemlidir. Öfke nöbetinin başından bitişine kadar neden sorularını sormalı ve duruma özel bir müdahale seçmeliyiz. 

Müdahale:

  • Çocuğun özerklik arayışını bildiğimizden ona belli seçenekler arasında seçim şansı verebiliriz. Sınıf alanının ve programının düzeni (paltolarını askıya asabilmeliler, musluklara yetişebilmeliler, kitap okumak veya şarkı söylemek arasında seçimi onlara bırakabilirsiniz) çocuklara uygun olmalıdır.

  • Öfke nöbeti geçiren çocuklar genelde çok erken yaştaki okul öncesi çocuklarıdır. Onların kelime kapasitesine, sosyal ve duygusal becerilerinin daha gelişme aşamasında olduğuna dikkat ederek bu nöbetleri görmezden gelmeliyiz.  Doğru zamanda onların zayıf alanlarını üzerinde çalışmalı ve sorun çözmede basit teknikler öğretmeliyiz. 

Bakınız: http://www.acevokuloncesi.org/etkinlikler/dil-gelisimi/203-hikaye-canlandiralim 

  • Bu davranışın alışkanlık haline gelmemesi için nöbetlere tepki vermemek gereklidir.  Sınıf aktivitelerine birşey olmuyormuş gibi devam edin.  Ne zaman doğru bir davranış sergilerse onu ilginiz ile yada diğerleriyle yaptığınız aktiviteye çağırarak ödüllendirin.

Bakınız: http://www.acevokuloncesi.org/etkinlikler/sizden-gelen-etkinlikler/1116-vucudumuz  

Hayatta ısrar ve ağlamayla birşeyler elde etmenin gerçekçi olmadığını onlara basit bir şekilde öğretebiliriz. Çocuğun kelimeleri olmadığı için bağırdığını unutmayıp bir dahaki sefere sinir krizi raddesine gelmeden müdahale etmemiz gereklidir. Doğru kelimelerin çocuğun kelime haznesine katabiliriz. 

Çocuğun istekleri önemlidir fakat rahatsız edici davranışlarının getirisi olmamalıdır. Sinir krizlerinin giderek azalması ve neticede bitmesi amaçlanır. Bunun için doğru müdahale ile doğru uygulanan duygu ve davranışların pekiştirilmesi ve teşvikine devam edilmelidir.